Yemek kartı sektörünün dünya ve Türkiye’deki kurucusu ve lideri Edenred Türkiye, “İdeal İnsan, İdeal Dünya, İdeal Gelişim” felsefesini yalnızca iş süreçlerine değil, topluma katkı sağlayan sosyal projelere de yansıtıyor. Bu vizyonla hayata geçirilen “Ideal Day” ve “Ideal Week” etkinlikleri, şirketin dayanışma kültürünü güçlendirirken toplumsal fayda yaratmaya devam ediyor.
Bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Ideal Week” kapsamında Edenred Türkiye çalışanları, bir hafta boyunca mesai saatlerini sosyal sorumluluk projelerine ayırarak üç farklı kuruluşa destek verdi.
Her Gün Ayrı Bir Dayanışma Hikâyesi
Etkinliğin ana günü olan “Ideal Day”de LÖSEV’e odaklanan Edenred ekibi, “Küçücük Bir Koli, Kocaman Bir Umut” temasıyla lösemili çocuklar için gıda kolileri hazırladı. Sevgiyle paketlenen koliler, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.
Hafta boyunca devam eden etkinliklerde, “Paylaşınca Hayat Bulsun: Her Eşya Bir Umut, Her Umut Bir Tebessüm” projesi çerçevesinde giysi, kırtasiye malzemeleri ve kitaplar özenle tasnif edilerek 25 koli halinde Derin Yoksulluk Ağı Derneği aracılığıyla ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırıldı.
Ayrıca çalışanlar, Helpsteps uygulaması üzerinden Türk Eğitim Derneği’nin (TED) Tam Eğitim Bursu projesine adım bağışı yaparak dijital platformda da dayanışma ruhunu sürdürdü.
“Dayanışma, Kurumsal Değerlerimizin Kalbinde”
Edenred Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü (CHRO) İpek Baylav, etkinliğe ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti:
“Edenred olarak ‘daima, daha iyisi için’ varoluş amacımız ve ‘İdeal İnsan, İdeal Dünya, İdeal Gelişim’ anlayışımız doğrultusunda 45 ülkedeki Edenred ailesi olarak daha iyi bir gelecek için çalışıyoruz. ‘Ideal Day’ ve ‘Ideal Week’ etkinliklerimiz, bu vizyonun sahadaki karşılığını temsil ediyor. Bu yıl dünya genelinde 12.000’den fazla Edenred çalışanının gönüllü katılımıyla düzenlenen bu projede, Türkiye olarak tüm çalışanlarımızın %100 katılım sağlamasından büyük mutluluk duyduk.”
Baylav ayrıca, LÖSEV ile gerçekleştirilen çalışmalara değinerek, “Ideal Day’imizde Rüya Takımımızla birlikte lösemili çocuklarımız için yaptığımız her küçük hareketin büyük bir değişimin parçası olduğunu bir kez daha gördük. Bu tür projeler yalnızca toplumsal fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ekip içi bağı da güçlendiriyor,” dedi.
