Babasının görevi nedeniyle taşındığı Hakkâri’nin Sümbül Dağı’na hayran olan bir çocuk, şimdi size “Işıkların ülkesi” diye anılan Antalya’nın Kaş ilçesini anlatacak. Henüz gelinliğini çıkarmamış bir gelin gibi bembeyaz karlarla örtülü dağlardan, masmavi sulara uzanan bir yolculuk… İşte Kaş, 11 yaşındaki Bilge Sena Kumbasar’ın gözünde böyle bir yer.
Mavinin ve Tarihin Dansı
Kaş denince akla ilk gelen, kalpteki neşeli kelebekleri uçuran o masmavi denizdir elbette. Ama Kaş, sadece denizinden ibaret değil. Burası, Likyalıların, Romalıların ve daha birçok medeniyetin izlerini taşıyan bir açık hava müzesi adeta. Antik tiyatrolar, kral mezarları ve tarihi kalıntılar, bu toprakların nasıl bir kültür hazinesi olduğunu gözler önüne seriyor. Ticaretten denizciliğe, tarımdan balıkçılığa kadar pek çok alanda nesillere ev sahipliği yapmış bu şirin belde, sadece bugünün değil, binlerce yılın hikâyesini anlatıyor.
Kaş’ta Bir Gün
Kaş bir aşktır. Dağların eteğinde parıldayan deniziyle, tarihi sokaklarıyla insanı kendine âşık eder. Tatilciler burada berrak sularda yüzer, antik kentlerde gezintiye çıkar, sokak müzisyenlerinin nağmeleriyle ruhunu dinlendirir. Kadınlar, ara sokaklardaki rengârenk tezgâhlardan kendilerine bir hatıra seçmeden edemez. Kışın ise bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun çatıya vuruşunu dinleyerek yorganın altında kitap okumak, Kaş’ın huzur dolu anlarından yalnızca biri…
Kaş’ın Büyüsü
Kaş, balkondan bakınca karşıdaki Meis Adası’nı seyretmektir. Canın sıkıldığında birkaç adımda denize ulaşmaktır. Pencereden dakikalarca hiç sıkılmadan aynı manzarayı izleyebilmektir. Antiphellos’ta, üç bin yıl önce insanların oturup gün batımını seyrettiği taşlara dokunmaktır. Ara sokaklarda yürür-ken ansızın karşınıza çıkan denizin mavisiyle şaşırmaktır. Eski evlerin tahta pencerelerinden sizi gülümseyerek selamlayan yaşlı teyzelerle göz göze gelmektir. Uyuyan Dev’e bakarken kendinizi kaybetmektir.
Kaş, denize bakarken zamanın durduğunu hissetmektir. Yüreğinizin, tarifsiz bir mutlulukla dolup taşmasıdır. Ve belki de en önemlisi, Kaş’ın güzelliklerini kelimelere sığdıramamaktır…
