Malezya Palm Yağı Konseyi (MPOC) tarafından düzenlenen Malezya Palm Yağı Forumu (MPOF) Türkiye 2025, küresel yağ ve katı yağ endüstrisinin liderlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Shangri-La Bosphorus’ta gerçekleştirilen etkinlik, Türkiye’nin Malezya palm yağının Orta Doğu’daki en büyük, dünya genelinde ise beşinci en büyük ithalatçısı olması nedeniyle stratejik bir önem taşıdı.
“Malezya Palm Yağı: Türkiye’nin Yağ ve Katı Yağ Ekosisteminde Büyümenin İtici Gücü” temasıyla düzenlenen forumda; iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi, sektörün geleceğe yönelik büyüme potansiyeli ve iş birliği fırsatları masaya yatırıldı. Program boyunca gıda güvenliği, beslenme, sürdürülebilirlik ve pazar dinamikleri öne çıkan başlıklar oldu. Palm yağındaki potansiyel kirleticilerin uluslararası standartlara uygun şekilde denetlendiği ve Türkiye’ye gönderilen ürünlerin yaklaşık yüzde 85’inin MSPO sertifikalı olduğu vurgulandı. Bu sayede palm yağının yalnızca izlenebilir ve yasal değil, aynı zamanda iklim dostu ve sosyal sorumluluk ilkelerine uygun biçimde üretildiği güvence altına alındı.
“Türkiye, Malezya için vazgeçilmez bir stratejik ortak”
Etkinliğin açılışında konuşan Malezya Palm Yağı Konseyi (MPOC) CEO’su Belvinder Sron, Türkiye’nin stratejik rolünü şu sözlerle ifade etti:
“Türkiye, Malezya palm yağı için vazgeçilmez bir stratejik ortak. MPOF Türkiye 2025’te sektörün tüm paydaşlarıyla bir araya gelerek yalnızca mevcut ticari bağlarımızı güçlendirmekle kalmadık, aynı zamanda sürdürülebilirlik, gıda güvenliği ve beslenme gibi kritik konularda ortak bir vizyon oluşturma fırsatı bulduk. Türkiye’nin dinamik pazarındaki büyüme potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için sektörle yakın çalışmaya devam edeceğiz.”
Sron, Malezya’nın küresel palm yağı arzının %24’ünü karşılayarak dünyanın en büyük ikinci üreticisi konumuna ulaştığını ve geçen yıl 24 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettiğini belirtti. Palm yağının, Malezya’da 450 binden fazla küçük çiftçinin geçim kaynağı olduğuna dikkat çeken Sron, ülkenin yıllık ham palm yağı üretiminin 19,3 milyon tona çıktığını aktardı.
Türkiye’nin bölgesel rolü güçleniyor
Türkiye’nin 85 milyonu aşan nüfusu ve yıllık 3 milyon tonluk yağ tüketimiyle Malezya palm yağı için en dinamik pazarlardan biri olduğunu vurgulayan Sron, şu değerlendirmede bulundu:
“Malezya’nın Türkiye’nin palm yağı ithalatındaki payı yüzde 90’ın üzerinde seyretmektedir. İthal edilen palm yağının büyük bir kısmı, katma değerli işleme ve imalatta kullanılmakta ve bu ürünlerin önemli bir bölümü de komşu ülkelere ihraç edilmektedir. Malezya’nın palm bazlı ürün portföyü, Türkiye’nin genişleyen imalat sektörü ve ihracat kapasitesini desteklemek için güçlü bir konumdadır. Bu da iş birliği için yeni fırsatlar yaratmaktadır.”
Sürdürülebilirlik odaklı iş birliği
Forumda söz alan katılımcılar, palm yağının sorumlu üretim, izlenebilirlik ve sürdürülebilir tedarik zincirleri konusundaki gelişmeleri değerlendirerek çevresel ve ekonomik faydaların birlikte güçlendirilebileceği ortak bir vizyonun altını çizdi.
Malezya İstanbul Başkonsolosu Ahmad Amiri Abu Bakar’ın da katıldığı etkinlik, Türkiye’nin Malezya palm yağının Orta Doğu’daki en büyük, küresel ölçekte ise beşinci en büyük ithalatçısı olma konumunu teyit ederek sektörün geleceğine ışık tuttu.
