Ana Sayfa Turizm Seyahat Ticket to Travel 2026: Yapay Zekâ, Lüks Kaçamaklar ve Tutku Odaklı Seyahatler

Ticket to Travel 2026: Yapay Zekâ, Lüks Kaçamaklar ve Tutku Odaklı Seyahatler

Şafak Güvenç
Şehrin Lezzeti Dergisi

Türkiye genelinde 2.026 yetişkinle gerçekleştirilen Marriott Bonvoy 2026 Ticket to Travel Raporu, önümüzdeki yıl seyahat alışkanlıklarımızda hem sayısal hem de niteliksel bir artış olacağına işaret ediyor. Araştırmaya göre, Türkiye’deki seyahat edenlerin %77’si 2026 yılında 2025’e kıyasla daha fazla ya da en az aynı sayıda tatile çıkmayı planlıyor. Katılımcıların %42’si ise tatil sayısını artırmayı hedeflediğini söylüyor.

Seyahat iştahının canlı kaldığı bu tablo, 2026’nın hem turizm sektörü hem de gezginler için hareketli geçeceğinin habercisi niteliğinde.

Kısa Uçuş Mesafelerinde Daha Fazla Kaçamak

Raporun dikkat çeken bulgularından biri, 2026 yılı için planlanan seyahat sayısı ve mesafeleri. Ortalama bir seyahat edenin, ülke içinde ve 3–4 saat veya daha kısa uçuş mesafesindeki destinasyonlara 2 kısa ve 2 uzun seyahat planladığı görülüyor.

Ayrıca Türkiye’deki gezginler, tatillerini ortalama 3 ay önceden rezerve etmeyi tercih ediyor. Bu da planlı, araştıran ve seçenekleri karşılaştırarak karar veren bir seyahat profilini ortaya koyuyor.

Sürdürülebilirlik: Tatil Tercihlerinde Güçlü Bir Filtre

Sürdürülebilirlik, Türkiye’deki seyahat edenler için artık tali bir unsur değil, karar verme süreçlerinde etkili bir kriter haline gelmiş durumda.

  • Tatil rezervasyonu yapanların %84’ü, seyahat planlarının çevresel etkisini değerlendiriyor.
  • Bu oran, EMEA genelinde %73 seviyesinde.
  • Katılımcıların %42’si, son tatillerinde konakladıkları tesisin sürdürülebilirlik uygulamalarını rezervasyon öncesinde kontrol ettiklerini belirtiyor.

Kısacası, Türkiye’deki gezginler hem daha fazla seyahat etmek istiyor hem de bunu doğaya ve geleceğe saygılı şekilde yapmanın yollarını arıyor.

Tatil Planlamasında Yapay Zekâ Dönemi

Rapor, tatil planlama ve araştırma süreçlerinde yapay zekânın artık hayatın doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Türkiye’deki seyahat edenlerin %60’ından fazlası, tatil planlamak veya araştırma yapmak için yapay zekâ kullandığını söylüyor.

  • Geçtiğimiz yıl bu oran %53 seviyesindeydi; yükseliş trendi dikkat çekici.
  • Katılımcıların %21’i, yapay zekâyı “her zaman” kullandığını belirtiyor.

Yaş gruplarına bakıldığında:

  • 18–24 yaş aralığındaki gezginler, %73 ile yapay zekâyı daha önce kullanmış olma olasılığı en yüksek grup.
  • 25–34 yaş grubunda ise %28, tatil planlarında yapay zekâyı her zaman kullandığını söylüyor.

Platform bazında bakıldığında:

  • ChatGPT, %78 ile tatil planlamasında en çok tercih edilen yapay zekâ platformu.
  • Onu %44 ile Gemini, %18 ile Copilot takip ediyor.

Aşinalık arttıkça güven de artıyor: Katılımcıların yaklaşık %65’i, gelecekte tatil konaklamalarını yapay zekâ platformları üzerinden rezerve ederken kendini rahat hissedeceğini söylüyor. Yalnızca %12’lik bir kesim bu fikre mesafeli.

“Lüks Kaçamak” Tatiller Yükselişte

Raporun öne çıkardığı yeni trendlerden biri de “Lüks Kaçamak”.

Bu konsept, gezginlerin tatillerinin başında veya sonunda SPA ya da lüks otel gibi özel bir konaklama deneyimi rezerve etmesini ifade ediyor.

  • Türkiye’deki seyahat edenlerin %67’si, bugüne kadar en az bir kez “Lüks Kaçamak” deneyimi yaşadığını söylüyor.
  • Bu oran, EMEA bölgesinde %59 seviyesinde.
  • Katılımcıların %27’si, bu deneyimi son 12 ay içinde yaşadığını belirtiyor.

Özellikle Z kuşağı bu trendin öncüsü:

Bu kuşağın %75’i, tatilinin başında veya sonunda daha lüks bir konaklama deneyimi içeren bir tatil rezervasyonu yaptığını ifade ediyor.

“Lüks Kaçamak” deneyimini tercih edenlerin vurguladığı faydalar ise şöyle:

  • %49’u, tatilin başında yapılan lüks bir konaklamanın rahatlamaya ve tatile zihinsel olarak hazırlanmaya yardımcı olduğunu düşünüyor.
  • Yine %49’u, tatilin sonunda yapılan lüks bir konaklamanın eve yenilenmiş şekilde dönmeyi sağladığını söylüyor.
  • Katılımcıların %27’si, daha uzun bir tatilde bütçelerinin yetmeyeceği düzeyde bir lüksü, kısa süreliğine de olsa bu sayede deneyimlediklerini ifade ediyor.

Tutku Odaklı Seyahat: Gidilecek Yer Değil, Peşinden Gidilecek Tutku

“Tutu odaklı seyahatler”, raporun öne çıkardığı bir diğer güçlü trend. Bu kavram, seyahat edenlerin bir tutkularının peşinden gitmek için yola çıkmasını ifade ediyor.

  • Türkiye’deki seyahat edenlerin %78’i, geçmişte en az bir kez tutku odaklı bir tatil yaptığını söylüyor.
  • Bu oran Z kuşağında %86’ya yükseliyor.
  • Katılımcıların %20’si, bu tür seyahatleri yılda birkaç kez tekrarladığını belirtiyor.

Tutku odaklı seyahatlerin temaları ise şöyle sıralanıyor:

  • %52: Bir müzik veya kültürel etkinliği izlemek ya da bu tür bir etkinliğe katılmak.
  • %46: Bir spor etkinliğini izlemek veya spor yapmak amacıyla seyahat etmek.
  • %40: Safari ya da doğa yürüyüşü gibi macera dolu aktiviteleri keşfetmek veya deneyimlemek.

Bu tablo, gastronomi festivallerinden müzik etkinliklerine, spor organizasyonlarından doğa ve macera turlarına kadar geniş bir “seyahat & etkinlik” ekosisteminin büyüdüğünü doğruluyor.

2026’da “Country Hopping” Modası

Tek bir seyahatte birden fazla ülkeyi gezmek anlamına gelen “Country hopping”, 2026 yılında öne çıkacak trendlerden biri olarak görülüyor.

  • Katılımcıların %54’ü, gelecek yıl “muhtemelen” veya “kesinlikle” bu tür bir seyahat yapmayı planlıyor.
  • Özellikle 25–34 yaş aralığındaki gezginlerde bu oran %66’ya çıkıyor.

Ana tatil rotasında ise:

  • Katılımcıların %24’ü, 2026’daki ana tatilleri için öncelikli olarak Türkiye içi bir destinasyonu tercih ediyor.
  • Diğer popüler destinasyonlar arasında %18 ile İtalya, %15 ile Almanya yer alıyor.

Konaklamada Konfor, Uyum ve “Her Şey Dahil”

Konaklama tercihlerinde öne çıkan başlıca kriterler şöyle:

  • %91 – Müşteri hizmetleri
  • %90 – Temizlik
  • %89 – Alan genişliği
  • %89 – Fiyat

Bunların yanında, gezginlerin beklentileri detaylanıyor:

  • %84, konaklama yerinin “aile dostu” olmasını önemsiyor.
  • %89, tesiste yemek seçeneklerinin veya mutfağın bulunmasını önemli buluyor.

Her şey dâhil tatil konsepti, artık sadece kitle turizminin değil, lüks seyahat severlerin de en çok tercih ettiği tatil deneyimlerinden biri haline gelmiş durumda:

  • Katılımcıların %50’si, 2026’da her şey dâhil tatil planladığını söylüyor.
  • Bunu %41 ile tatil köyü, %36 ile şehir tatili, %18 ile sağlık veya wellness odaklı kaçamaklar takip ediyor.

Ayrıca Türkiye’deki gezginlerin:

  • %34’ü, oda konumu tercihi için,
  • %30’u, garantili erken giriş için ek ücret ödemeye hazır olduğunu belirtiyor.

Fiyat, Sadakat ve “Değer” Arayışı

Türkiye’deki seyahat edenler için “değer” hâlâ seyahat kararlarında belirleyici.

Katılımcıların %38’i, özel bir fiyat bulmaları halinde tatil rezervasyonu yapacağını söylüyor.

%43’ü, otel sadakat programlarının konaklama tercihlerini etkilediğini belirtiyor.

  • EMEA genelinde bu oran %32, yani Türkiye’de sadakat programlarının etkisi belirgin şekilde daha yüksek.

Marriott Bonvoy’dan Sektöre Dair Okuma

Marriott International Orta Doğu, Katar, Kuveyt ve Türkiye Lüks Segment Bölge Başkan Yardımcısı Şafak Güvenç, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söylüyor:

“EMEA bölgesinde 22.000 tüketiciyle gerçekleştirilen geniş kapsamlı araştırmanın bir parçası olan ve Türkiye’de 2.000’den fazla yetişkinin katılımıyla hazırlanan bu rapor, seyahat sektörü açısından son derece olumlu bir tablo çiziyor. Bulgular, 2026 yılında tatil sayısının artış göstereceğini ortaya koyuyor. Tatil planlama ve araştırma süreçlerinde yapay zekâ kullanımı artık tamamen yaygınlaşmış durumda. İlk kez, seyahat edenlerin %60’ından fazlası bu amaçla yapay zekâyı kullandığını belirtiyor ve %65’i gelecekte konaklama rezervasyonlarını yapay zekâ ile yapmaya istekli olduğunu söylüyor. ‘Lüks Kaçamaklar’ önümüzdeki yılın popüler seyahat trendlerinden biri olacak. Özellikle gençler arasında güçlü bir eğilim olarak öne çıkarken, bu yaklaşım onlara tatilin başında veya sonunda bütçelerinin tamamına yayamayacakları düzeyde bir lüksü kısa süreliğine deneyimleme fırsatı sunuyor. Araştırma ayrıca, ister izleyici ister katılımcı olarak birçok tatilin insanların tutkularının peşinden gitme isteğiyle şekillendiğini de ortaya koyuyor. Müzik ve kültür, spor ve macera temalı seyahatler en popüler kategoriler arasında yer alıyor. Seyahat edenler hâlâ seyahatte değer arayışında ve sürdürülebilirlik, sadakat ile aileyi önceliklendiriyor. Bu da tercih ettikleri seyahat deneyimlerine doğrudan yansıyor.”

2026’ya yaklaşırken tablo net:

Seyahat edenler daha çok yer görmek, tutkularının peşinden gitmek, zaman zaman lükse kısa bir dokunuş katmak, bunu yaparken de hem bütçeyi hem gezegenin geleceğini hesaba katmak istiyor.

Gastronomi ve seyahatin kesiştiği bu yeni dönemde, hem destinasyonların hem de markaların oyunu “deneyim, değer ve duyarlılık” ekseninde kurması hiç olmadığı kadar önemli görünüyor.

Şehrin Lezzeti Dergisi