Türkiye’nin lider entegre piliç eti üreticisi Şenpiliç, gıda güvenliği ve kalitesinin en kritik alanlarından biri olan gıda mikrobiyolojisi konusundaki bilimsel çalışmalara desteğini sürdürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) iş birliğiyle düzenlenen Türkiye 2. Gıda Mikrobiyoloji Kongresi’nin ana sponsorları arasında yer alan Şenpiliç, üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirerek sektörün geleceğine katkı sağladı.
Akademi ve sektör aynı masada
İTÜ Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongre, akademisyenlerden sektör temsilcilerine, araştırmacılardan öğrencilere kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. Kongrede gıda mikrobiyolojisindeki güncel gelişmeler, yenilikçi yaklaşımlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.
“Sektör başlı başına bir sürdürülebilirlik modeli”
“Gıda Sektöründe Riskler ve Fırsatlar” başlıklı oturumda konuşan Şenpiliç Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Faik Üçer, sürdürülebilirliğin sektör için en önemli fırsat olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Bitkisel proteini çok kısa sürede, azami verimlilikte daha katma değerli olan hayvansal proteine dönüştürüyoruz. Bu çevrimi; yemden kuluçkaya, üretimden sofraya ulaşana dek izlenebilir bir süreçle gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sıfır atık felsefesiyle çalışan bir entegrasyon modelimiz var. İnsan tüketimine uygun olmayan kısımlar, evcil hayvan maması, balık yemi, gübre, biyogaz ve kozmetik sektörlerinde yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Böylece dışa bağımlılığın yüksek olduğu bu alanlarda da katkı sağlıyoruz.”
Üçer, Türkiye’nin dünya tavuk eti üretiminde 8. sırada bulunduğunu hatırlatarak sektörün, hem sürdürülebilirlik açısından hem de yüksek üretim kapasitesiyle ülkenin gıda arz güvenliğinde kritik bir rol üstlendiğini vurguladı.
“Çiftlikten sofraya gıda güvenliği”
“Sektörde Gıda Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Uygulamalar ve Gelecek Beklentileri” oturumunda söz alan Şenpiliç Kalite ve Güvence Direktörü Savaş Ceylanlı ise, üretim sürecinde gıda güvenliğini sağlamak için uyguladıkları yöntemleri aktardı:
“Bizim için gıda güvenliği, çiftlikten sofraya uzanan bütüncül bir stratejiye dayanıyor. Tesislerimiz hijyenik dizayn esaslarına göre kuruluyor; dezenfeksiyon, eğitim, personel hijyeni gibi ön gereksinim programları üzerine inşa edilen gıda güvenliği yönetim sistemlerimiz var. Alınan önlemlerin etkinliğini doğrulamak için yılda 300 binden fazla laboratuvar testi yapıyoruz. Ayrıca gıda güvenliğini doğrudan etkileyen yeni teknoloji ve yaklaşımları yakından takip ederek süreçlerimize entegre ediyoruz.”
Bilim ve sektör el ele
Türkiye 2. Gıda Mikrobiyoloji Kongresi, bilimsel araştırmalar ile sektör uygulamalarının aynı çatı altında buluştuğu önemli bir platform olarak öne çıktı. Şenpiliç’in ana sponsorluğu, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik alanındaki sorumluluğunu bir kez daha ortaya koyarken, sektörün geleceği için güçlü bir mesaj verdi.
