Doğu Anadolu’nun yüksek rakımlı yaylalarında, binlerce yıllık bir üretim kültürünün izlerini taşıyan Bitlis balı, bugün Kaldera Bal markasıyla yerelden küresele uzanan güçlü bir yolculuk yaşıyor. Dünyaca ünlü Bitlis balını, doğal üretim yapan iki binin üzerindeki arıcıdan temin ederek modern tesislerinde işleyen Kaldera Bal, bu eşsiz lezzetin kalite ve kökenini Coğrafi İşaret Tescil Belgesi ile resmileştirerek önemli bir başarıya imza attı.
Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı’nın (BETAV) girişimiyle hayata geçirilen Kaldera Bal, yalnızca bir gıda markası olmanın ötesinde; yöresel üretimi destekleyen, eğitime katkı sağlayan ve sürdürülebilir bir sosyal model sunan çok katmanlı bir yapı olarak öne çıkıyor.
Bitlis Balının Doğal Kimliği
Bitlis balı, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Bitlis ilinin 2.400 metreyi aşan yaylalarında üretiliyor. Bölgenin yüksek rakımı, temiz havası, doğal su kaynakları ve endemik bitki örtüsü; balın kimyasal ve biyolojik özelliklerini belirleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Katkısız ve doğal yapısıyla bilinen Bitlis balı, yüksek besin değeri ve şifa potansiyeli sayesinde yüzyıllardır sofralarda kendine özel bir yer ediniyor.
Bu güçlü coğrafi kimlik, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi ile resmiyet kazanarak Bitlis balının hem yerel değerini hem de uluslararası tanınırlığını pekiştiriyor.

Yerel Üretimden Sofralara: Kaldera Bal
2022 yılından bu yana faaliyet gösteren Kaldera Bal, Bitlis yaylalarında üretim yapan 2 binin üzerindeki arıcının ürününü toplayarak modern dolum ve paketleme tesislerinde işliyor. Kalite ve lezzet odaklı yaklaşımı sayesinde kısa sürede Türkiye genelinde geniş bir tüketici kitlesine ulaşan marka, aynı zamanda yerel üreticiler için önemli bir ekonomik destek sağlıyor.
BETAV’ın 38 yılı aşkın süredir sürdürdüğü eğitim destek misyonu, Kaldera Bal aracılığıyla sürdürülebilir bir modele dönüşmüş durumda. Elde edilen gelirle binlerce öğrenciye burs imkânı sunulurken, bölgesel kalkınmaya da doğrudan katkı sağlanıyor.
Markalaşmada Dönüm Noktası: Coğrafi İşaret
BETAV Genel Sekreteri ve Kaldera Bal Yönetim Kurulu Üyesi Beritan Karaçay, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’nin bu yolculuktaki önemini şu sözlerle vurguluyor:
“Hedefimiz, Kaldera Bal ile Bitlis balının dünyadaki bilinirliğini artırmak ve Bitlis’ten bir dünya markası çıkarmak. Bu hedefimize doğru ilerlerken Bitlis balının aldığı Coğrafi İşaret Tescil Belgesi, bizim için önemli bir dönüm noktası oldu.”
Karaçay, Bitlis balının binyıllardır geleneksel yöntemlerle üretildiğini ve kendine özgü aroma ile tat profilinin, bölgenin zengin florasından kaynaklandığını da sözlerine ekliyor.
Uluslararası Başarılar ve İhracat Hedefleri
Kaldera Bal, yalnızca yerel pazarda değil, uluslararası platformlarda da adından söz ettiriyor. 2023 ve 2024 yıllarında Londra’da düzenlenen International Honey Awards’ta iki yıl üst üste altın ödüle layık görülen marka, kısa süre önce İngiltere’ye ihracata başladı. Hedefte ise Avrupa Birliği ve ABD pazarları yer alıyor.
Beritan Karaçay’a göre Bitlis balı, yalnızca bir lezzet ürünü değil; aynı zamanda binlerce yıllık bir üretim kültürünün temsilcisi. Bu kültür, Bitlis’in endemik bitki örtüsüyle birleştiğinde dünyanın en nitelikli ballarından biri ortaya çıkıyor.
Floristik Zenginliğin Lezzete Etkisi
Bitlis yaylaları; geven, kekik, dağ çayı, sığırkuyruğu, yabani nane, çiğdem ve papatya gibi aromatik ve tıbbi bitkilerle kaplı. Bu bitkilerden nektar toplayan arılar, polifenol ve flavonoid açısından zengin bir bal üretiyor. Bu bileşenler, balın antioksidan kapasitesini artırırken raf ömrünü uzatıyor ve sağlık üzerindeki olumlu etkilerini güçlendiriyor.
Özellikle:
- Geven, balın yoğun kıvamını ve hafif acımsı notasını,
- Kekik, keskin ve aromatik karakterini,
- Dağ çayı, biyolojik değerini,
- Yabani nane, ferahlatıcı dokunuşunu,
- Papatya ise yumuşak içimini belirginleştiriyor.
Bilimsel Araştırmalarla Desteklenen Bir Değer
Bitlis balı üzerine yapılan akademik çalışmalar; balın fenolik profili, antioksidan kapasitesi ve biyoyararlılığına odaklanıyor. LC-MS/MS, FTIR ve spektrofotometrik analizler, Bitlis balının diğer bölge ballarından ayrışan özgün kimyasal yapısını ortaya koyuyor. Ayrıca bazı araştırmalarda balın antimikrobiyal, yara iyileştirici ve bağışıklık destekleyici özelliklerine dikkat çekiliyor.
Bir Lezzetten Fazlası
Kaldera Bal, yazdığı markalaşma hikâyesiyle yalnızca Bitlis balını dünyaya tanıtmayı değil; aynı zamanda yerel üreticiyi güçlendiren, eğitimi destekleyen ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunan örnek bir sosyal girişim modeli oluşturmayı hedefliyor. Bugün 1.500 ton üretim kapasitesine sahip olan marka, artan talep doğrultusunda kapasite artışı planlarıyla yoluna devam ediyor.
Bitlis yaylalarından doğan bu coğrafi işaretli lezzet, doğanın, emeğin ve bilginin buluştuğu sofralarda yerini çoktan aldı.






























