Yaşam tarzı, teknoloji ve estetikteki dönüşümleri yakından takip eden Yasmina İç Mimarlık, her yıl değişen dekorasyon anlayışını özgün bir bakış açısıyla yorumlamaya devam ediyor. Kurucu iç mimar Çiğdem Yalçın, 2026 için öngörüsünü şöyle dile getiriyor: “Önümüzdeki yılın dekorasyon anlayışı; evlerin geleceğini, bireyselliği ve zarafeti dengeleyen kişisel alanlar üzerine kurulacak.”

Minimalizmden Hikâye Anlatan Mekânlara
Uzun yıllardır hakimiyetini sürdüren minimalizm, yerini artık daha kişisel, duygu taşıyan ve hikâye anlatan mekânlara bırakıyor. 2026’da evler yalnızca şık değil, aynı zamanda kullanıcılarının yaşam biçimini ve ruh halini yansıtan alanlara dönüşüyor. Ferahlık, konfor ve işlevsellik ön planda kalmaya devam ederken; her detay, bireysel dokunuşlarla mekâna özgün bir kimlik kazandırıyor.
2025’ten 2026’ya Geçişte Üç Büyük Dönüşüm
1. İşleve Yönelik Farklılıklar
Pandemiyle birlikte değişen alışkanlıklar, evlerin çok işlevli birer yaşam alanına dönüşmesini hızlandırdı. 2026’da bu yaklaşım kalıcı hale geliyor. Sinema salonlarının yerini ev sinema odaları, parkların yerini peyzajla bütünleşen oyun alanları, sosyal mekânların yerini ise barbekü ve oyun odaları alıyor. Ev, artık yalnızca barınma değil; eğlenme, dinlenme ve sosyalleşmenin de adresi haline geliyor.
2. Malzemeye Yönelik Farklılıklar
Yeni dönemin estetiğinde sürdürülebilirlik ve doğallık ön planda. Evcil dostlara uyumlu, kolay temizlenebilir kumaşlar; geri dönüştürülebilir materyaller; zamansız parçalar ve antika dokunuşlar, 2026’nın temel yapı taşlarını oluşturuyor. Mekânlarda hem dayanıklılık hem de duygusal bağ yaratma arayışı öne çıkıyor.
3. Tasarıma Yönelik Farklılıklar
“Mükemmel” mekân anlayışı artık yerini yaşanmışlık hissi veren, daha sıcak alanlara bırakıyor. Kişisel eşyaların, aile anılarının ve gündelik objelerin dekorasyona dahil edilmesi, mekânlara samimiyet ve karakter kazandırıyor. Çok işlevli mobilyalar ve esnek çözümler ise günün farklı ihtiyaçlarına cevap vererek modern yaşam temposuna uyum sağlıyor.
2026’nın Renk Paleti
Yeni sezonun renklerinde doğadan gelen ilham öne çıkıyor. Doğal taş, kil ve toprak tonlarından beslenen palet; bej, kum, zeytin yeşili ve yumuşak toprak renkleriyle mekânlara huzur katıyor. Metalik vurgular ve doğal ahşapla tamamlanan bu tonlar, zarif ve rahat bir atmosfer yaratıyor.






























